29 Nisan 2018

Bizde de VAKİT NAKİT dir.

Diş hekimliğinden çooook para kazanmayı düşleyen varsa, yol yakın iken vazgeçsin.
Neden mi? 
Çünkü, diş hekimliği "zaman boyutunda" para kazanan bir iş koludur. Örneklersek; sabah 09:00 da işe başlarsınız. Tüm gün dolu olduğunuzu varsayalım. Ogle yemeğine kadar 4-5 hasta alabilirsiniz. O da çok organize bir muayenehane duzeninde çalışıyorsanız.
Oğle yemeği yemiyorsanız, bir- iki hasta daha olabilir. Yemeyenler var çünki; bir kursda, espiri ile karışık, Marcus Hurzeler " lunch is for losers " demişti, (öğle yemeği kaybedenler içindir). Gülüştük, ama alınanlar da oldu..
Benzer bir hesap öğleden sonra için de yapılabilir..Özetle; normal şartlar altında, Marcus ile çalışmıyorsanız 😏 , günde 8 saat üretim yapabilirsiniz..Kaç adet hasta alabileceğiniz veya kaç adet işlem yapabileceğiniz zamanla sınırlanmıştır. Oysa demir tüccarı olsanız, telefonu açıp x ton demiri 5 dk içinde satıp, diş hekiminin bir ayda veya bir yılda kazabileceği bir miktarı kasaya koyup, günün geri kalan kısmını havuz başında geçirebilirsiniz..

Görüldüğü gibi işin özü zamanı verimli kullanmakta gizli. "limitleriniz " olduguna göre,  verimli olmak için gerekli planlamayı yapmış ve bunu randevularınızı duzenleyen kişi ile paylaşmış , yani O'nu bu konuda eğitmiş olmalısınız.

Bu yazdıklarım size pek doğru gelmiyorsa, şuradan başlamanızı öneririm:
- Her günün sonunda, eve gitmek üzere yola çıkmadan, tek başınıza kaldığınızda,  randevu defterinizi önünüze açın, ve O gün aldığınız hastalarınızın isimlerinin yanına  "ne kadar tahsilat/ veya üretim " yaptığınızı yazınız. 
İlk fark edeceğiniz şey, bazı günler hasta ile dolu olmasına rağmen kayda değer bir tahsilat yapmadığınız olacaktır.

Buradan yola çıkarak, "zamanınızı" nasıl daha verimli kullanacağınızı belirlemelisiniz.
Bizler için zamanı verimli kullanmanın ilk adımı "düzgün randevu vermek demektir.
Muayenehanenizde nasıl randevu vereceğinizin bir" felsefesi" olmalıdır .


5 Nisan 2018

Muayenehanede OVERHEAD hesabı da nedir?

Aslında her iş kolunda aynı kural geçerli.Günlük yaşantımızda hemen her eylemde karşılaşıyoruz..
" kaça maloldu ? " 
Her ürünün bir maliyeti var. Bizde ise bu ürün hizmet; yani her hizmetin bir bedeli var .. Ben işin derinliğine dalınca (yıllar önce), Amerikan literatüründe karşılaştım " overhead hesabı " ile..

Tek başınıza bir muayenehane açmışsınız..Diş hekimliği yapıyorsunuz. Yardımcılarınız var, onların maaşları, sigortaları. Elektirik-su parası. Malzemeler: dolgu maddesi, ölçü maddesi, anestezi. Kuron-köprü masrafı var, periodik çağrı posta masrafı, internet , telefon parası.. Her ay bunları hiç atlamadan toplamasını öğrendim. Toplam giderim nedir acaba..

Her muayenehanenin gideri varsa, geliri de var doğal olarak..Kuruş sektirmiyorum. Tahsil ettiğim  her kuruşu yazıyorum deftere..

Ay sonunda toplam giderimi, (kendi masrafımı buna katmıyorum.Taksi param, arabanın benzini, yemek param buna dahil değil.)  yani sadece muayenehanenin işletme giderini tüm tahsilatıma bölüyorum..Küçük rakamı büyük rakama bölünce doğal olarak 0.38 , 0.48 veya 0.53 gibi rakamlar çıkıyor.. İşte buna Amerika lılar "overhead " diyorlar.Bizim kültürde "kelle  başı masraf hesabı" diyebiliriz.
Yani; rakamınız 0.48 çıkıyorsa , tahsil ettiğiniz her 100 ( harf ile "yüz") liranın 48 lirasını muayenehaneyi işletmek için harcıyorsunuz demektir..Gerisi (bu durumda 52 lira)  sizin kazancınız. 

Geçenlerde bir arkadaş ile konuşuyoruz, önemli  bir turistik kentimizde muayenehanesi var.. Anlatıyor, " ..hocam  350 tl kuron yapıyorum , 60 tl labaratuvara ödüyorum, elime 290 tl temiz kalıyor. Allah bereket versin." Gülümsedim. Belki kalır dedim.." Elektiriği, hemşire maaşını, sigortasını, ölçü maddesini sana baban hediye ediyordu çünkü " , diyecektim, diyemedim..

Rastlantı bu ya , bir gün sonra Istanbul da genç bir arkadaş ile bir kursda karşılaştık. Birkaç yıl önce açmış kliniğini, 5 ünitli, çok hekimli bir poliklinik.(bu kelimeden nefret ediyorum:Ahhh TDB, sadece diş hekimliği yapıyoruz, tek disiplin, klinik desen ne olur..)  Seçkin bir semtte , yüksek teknolojik aletler, tomografi, Cerec vs. herşey tamam..Dekorasyan da çok hoş...muş. Sekreter , hemşireler, asistan doktor, herşey "top class". ..Uzmanlar geliyor, part time. Konu onlara geldi, çünkü huzursuz, yaptığından emin değil.  "..uzmanlar  ile çalışmak zor, mesela ortodontist e % 65 veriyorum" dedi. İyi yapıyorsun, ama "overhead" oranın kaç dedim. O ne deyince, "kelle başı masrafın", giderinin gelirine oranı yani,  diye açıkladım..Biraz düşündü, " haa, valla biraz masraflı, % 52 civarında " dedi..
Gülümsedim (yine). İyi yapmışsın dedim.."O kadar masraf yapıp kendine değil ortodontistine bir klinik açmışsın . Her ay O na hasta bulmak için uğraşıyorsun. Ondan hiç para kazanmıyorsun aslında, bu masraf oranıyla,  her ay onun cebine fazladan %17  harçlık koyuyorsun." 
Peki diğer hekimlere ne kadar veriyorsun diye soracak oldum, " bırak abi ya, bi yerde yanlış yaptığımı biliyordum " diyerek kahve almak üzere uzaklaştı..