23 Aralık 2010

HAYIR DEMESİNİ BİLMEK, 1..

Para kazanmamayı tercih ettiğinizde ortaya çıkan o muhtesem duyguyu yaşadınız mı hiç?

Hasta soruyor : "Doktor bey ne dersiniz, üst öndeki şu altı kaplamayı değiştirsek mi?"
Doktor:  " Sorun yok gibi görünüyor, diş etleriniz de iyi, gerek var mı sizce?"
Işıklar parlıyor, çılgın bir alkış yükseliyor, doktorun dudaklarında zafer tebessümü...Bağırıyor adeta: "bak işte, çok para kazanacak olsam da , gerek olmadığını düşündüğüm bir işi yapmamayı tercih edebilirim..bana dürüst doktor derler.."

22 Aralık 2010

YENİ HASTA versus SADIK HASTA

Bir muayenehanenin canlılığının en önemli göstergesi belli bir süre( diyelim bir ay..)  içinde kabul edilen yeni hasta sayısıdır..
Her klinik yeni hasta sayısı ile ilgili istatistik tutmalıdır...Her dönemde, kaç yeni hastası olduğunu ve ne kadarının "tedavi planı teklifini" kabul ederek klinikte kaldığını, bilmelidir.
Ve, bu bağlamda, yeni hasta kazanmak için girişimlerde bulunmalıdır..
Bazan yeni hasta kazanmaya o kadar odaklanırız ki, elimizdeki hastaya, var olan hastamıza,  gereken ilgiyi göstermediğimizin farkına varmayız..
Oysa, koltuğumuza oturmuş, bizden hizmet satın almak için beklemekte olan bir hastamız zaten mevcuttur. İlgimizi, dikkatimizi dağıtmadan, ihtiyacı olan her hizmeti ona sunmalıyız..Bu hizmetlere ihtiyacı olduğunu, bizim bu hizmetleri ona verebileceğimizi ona anlatmalıyız..Hiç bir şeyi atlamadan, eksik bırakmadan..Bu daha kolaydır ve süratlidir..
Ve, en az yeni hasta kadar hayatidir...

19 Aralık 2010

Laminate venerlerde siman artıkları

Laminate vener simantasyonu kritik bir işlemdir. iyi yapmak gereklidir.
Ama siman artıklarının temizlenmesi de oldukça zordur..
Çok ince metal şerit düşünün. Bir kenarı testere dişleri gibi tırtıklı olsun.( serrated) .
Şerit testere diyelim kısaca. iki diş arasında kalmış, sertleşmiş (polimerize olmuş) siman artıkları bu tip testere şeklinde (zımpara değil ) metal şeritlerle çok kolay temizlenebilir..
Henry Schein gibi, yurt dışı firmalardan temin edebilirsiniz..

ALT ÇENEDE SABİT İMPLANT ÜSTÜ PROTEZ


Alt çene dişsiz olgular en sık rastladıklarımız. Bir o kadar da zor..
Ama Branemark prensiplerini izlerseniz işiniz biraz daha kolaylaşabilir.
Dr.Branemark, alt çenede mental foramenler arasına 4-6 implant yerleştirerek sabit protezler yapmış..hem de büyük başarıyla..Bu tip protezlerin başarısı, (10-15 yıllık sonuçları)  %99.8 civarında..
Tabi ki iyi uygulandığında..Üstte, iki ayrı vakanın alçı modelini görüyoruz..İkisi de 4 implantlı..Sizce, hangi modelde kuvvet dağılımı daha elverişlidir, dolayısıyla daha başarılıdır.?
Nasıl yapılacağını bilmek önemli değil mi.?

12 Aralık 2010

İLK İZLENİMİN TEKRARI OLMAZ

Bir süredir hep aklında bu var. Dişlerinin yapılması gerekiyor. Ön dişleri artık iyice kısaldılar vede şu soldaki eski dolgu da iyice koyulaştı..Belki bir haftadır her arkadaşıyla bunu konuşmakta..İyi bir dişçileri var mı, estetik konusunda bilgili mi, fiyatları uygun mu, en önemlisi sabırlı ve yufka yürekli mi? Acılı bir tedavi istemiyor çünki...
Dr.XXX'i bugün mutlaka arayıp randevu alacak..bakalım nasıl biri.. Naciye çok iyi referans vermiş, "hiç acıtmaz merak etme" demişti..
*********************************************
Telefonu çevirdi..3.zilde " kapatsam mı, sonra tekrar ararım" diye aklından geçirdi..(..az daha vaz geçiyordu..).tam 5. zilde telefon açıldı..
- Aloo, bidakka lütfen..( hoppala daha merhaba deyip ismini bile söyleyemedi..) ( konuşmalar, sesler, gülüşmeler, iki dakika geçti..)
-Afedersiniz öbür hatta bir hastamız vardı sizi beklettim..( o hasta ise ben neyim ki?.) 
-Rica ederim olur böyle şeyler. Dr.XXX ile görüşmek istiyorum..
-Kim arar?
-İsmim Melahat Pınar.
-Melahat hanım doktor bey mesgul, ne için görüşecektiniz..?
-(Benim ismimi duyunca "doktor meşgul" dedi. Keşke Naciye'nin ismini verseydim.) -Randevu almak istiyordum..
-Ben verebilirim..hangi gün istersiniz.
-Salı günü olabiilir mi?
-Salı günü çok doluyuz efendim, önümüzdeki hafta hangi gün istersiniz.?
-Peki , Pazartesi olur mu?
-Pazartesi de doluyuz efendim..
-Peki siz söyleyin o zaman , hangi gün olur..( önündeki defteri görseydim günümü seçerdim.)
-Perşembe günü yapabiliriz efendim, saat 16.00 da alabilirim..
-( 16.00 da alacaklar, en az 45 dakika oradayım.sonra dönüşte köprü tarfiği, felaket). Şeyy, acaba gün ortası olamaz mı , köprü tarfiğine kalmak istemiyorum da..
-Olur tabi..14.00 alabilirim, 13.30 da kısa bir işimiz var..
-Tamam 14.00 olsun..İsmim Melahat.
-Tamam Melahat hanım, goruşmek üzere..İyi günleeer..

Hay Allah, adresi sormayı unuttum. Ama neyse, Naciye den öğrenirim nasılsa..arabayla giderim , oradan da Kanyon a gidip şu ayakkabıya bakarım. Acaba muayenehane nin oto parkı varmı? Kalabalık bir muayenehane galiba, sekereter randevu bulamadı bir türlü..bakalım diğer randevularda ne yapacağız...
İlk randevum olduguna göre çok birsey yapılmıyacaktır nasılsa, tansiyon ilacımı alıp da gitmem daha iyi olur ..mu acaba...
************************************
Evet dostlar..ilk izlenimin tekrarı olmaz...İlk ilişki sırasında telefondaki kişi nasıl bir izlenim edinecekse bu gelecekte aynen sürecektir..hatta, geleceğin olup-olmayacağına bu görüşmede karar verilecektir..
Eğitilmemiş bir telefon sekreteri belki çok beklediğiniz bir hastayı kazanmanıza engel olacaktır..Bir telefon etmek için uzunca bir eliminasyon uygulayan hasta adayı, daha ilk izleniminde, iyi organize olmadığı belli olan bir klinik için " başka bir klinik arasam daha iyi olacak" diye düşünebilecektir..
-

7 Aralık 2010

İMPLANT UYGULAMASI EVRİLİYOR, DOĞALLAŞIYOR...

Branemark tan günümüze implantolojinin temel ilkelerinde büyük değişimler oldu.
- Yükleme ilkeleri ve özellikle "zamanı" değişti.
- Tek diş implantlar en çok uygulanan endikasyon oldu..
- Estetik implantolojide vazgeçilmez bir unsur oldu..
Tüm bunların ışığıda, her geçen gün doğal dişe benzeyen, doğal dişi taklit eden uygulamalar yaygınlaşmaya başladı.. Çapı 4 mm olan bir implantın üzerine, standart bir abutment kullanarak, 4 mm boyunlu bir kron mu yapmalıyız......yoksa "emergence profile" ı doğal dişe benzer bir implant üstü kron yapmak mümkün mü?
İşte, Dr.Serdar Soyturk' ün mükemmel uygulaması.....keyifle inceleyin..



3 Aralık 2010

RANDEVUYA ZAMANINDA GELMEK YADA GELMEMEK ?

Bir hastanız randevusuna oldukca gec kalıyor. Belki yarım saat geciken hasta koltuga oturuyor. Ve, " doktor bey kusura bakmayın biraz geciktim,vs." diyor.
Kibar bir insan olarak ilk cümleniz: " Aaa, rica ederim, zararı yok...olur boyle seyler.." diyerek tedaviye başlıyor musunuz..?
Ve de, o günkü programınıza  uygun olarak, hastanın dolgularını yapmaya başlıyor, ve de bir sonraki hastanın zamanından çalarak, planladığınız her şeyi yapabilmek için azami gayreti gösteriyor musunuz.?

Eğer öyleyse,randevu ilkeleri ile ilgili stratejinizi gözden geçirmelisiniz..
Randevusuna bu kadar çok geciken bir hastaya verdiğiniz mesaj şudur: Sen geciktin, ama ben biraz gayretle bu sorunu görmezden geliyorum, çözüyorum..Sen başka bir randevuna yine gecikirsen, ben yine çok dert etmem..

Kolay gelsin..

21 Kasım 2010

HER DİŞ HEKİMİ BİR GÜN İMPLANT'I TADACAK !!!!

İmplant eğitimi ve dolayısıyla, implant uygulamaları büyük bir hızla yaygınlaşıyor.Bir gün her dişhekimi implant yapıyor olacak..Kuron yapar gibi, total yapar gibi..Bu kaçınılmaz ve önlenemez..Tabi bazıları daha iyi yapıyor olacak..(:
Cosmodent ( yani ortağı olduğum kinik), Nobel Biocare tarafından, bir implant eğitim kliniği olarak tescil edildi..
Nobel Biocare, dünyanın en deneyimli ve en çok sayıda hekime  implant eğitimi veren, verilmesini organize eden kuruluşudur. Hepinizin bildiği gibi, implantolojinin babası olan Dr.P.I.Barnemark 'ın  yarattığı implant markasının da üreticisidir...Nobelbiocare firmasının ,kendi dışında, eğitim merkezi olarak onayladığı Malo Clinic ( Dr.Paulo Malo) , GIDE eğitim Merkezi( Dr.Sascha Jovanovic), ACE Eğitim Merkezi ( Dr.Mauro Fradeani) gibi dünyaca tanınmış kliniklere şimdi Cosmodent de eklenmiş oldu..Merak edenler aşagıdaki linki tıklayabilir..
Ne mutlu bize...

http://www.nobelbiocare.com/en/training-education/third-party-providers/default.aspx

27 Eylül 2010

OKULDA ÖĞRENEMEDİKLERİMİZ, ÜÇ

Bir muayenehane işletmek zordur. Bunun bir "iş" olduğunu öğretmezler okullarda..Mezun olduktan sonra herkes , el yordamıyla, bu işi nasıl yapacağını kendisi öğrenir..Kimisi hiç öğrenemez..Kimisi ise becerip beceremediğini de bilemez..Kriz dönemlerinde çevremizde bu örneklerden bolca görürüz.. Çok üzücüdür..
Bu zor işin temel bir göstergesi vardır.. Yeni hasta ..
Bir muayenehaneye ( veya kliniğe) belli bir süre içinde kaç yeni hasta müracaat etmiştir..İşte bu süre genellikle bir ay olarak kabul görmüştür. Öyleyse, şu soruların yanıtını her muayenehane hekimi bilmelidir.
1.Bir ay içinde  muayenehaneme kaç yeni hasta müracaat etmiştir.?
2.Bu yeni hastalardan yüzde kaçı verdiğim teklifi kabul etmiş ve tedaviye başlamıştır..?

Bir muayenhanenin canlılığını, başarısının sürekliliğini gösteren en önemli gösterge budur.
Eğer böyle bir çizelge tutmuyorsanız, gelen yeni hasta sayınızı ve kaç tanesinin tedavi teklifini ( case presentation) kabul ettiğini bilmiyorsanız, yarından tezi yok , hemen saymaya başlamalısınız...

12 Eylül 2010

OKULDA ÖĞRENEMEDİKLERİMİZ, İKİ.

Geçenlerde bir arkadaşımı muayenehanesinde ziyaret ettim." İşler nasıl gidiyor?"diye sorduğumda,
" Çok iyi valla.. Bütün saatlerim, bir hafta dolu.." diye yanıtladı..

Sohbetin sonunda, randevu defterini istedim. Bütün randevuları doluydu; saat başlarında, yarım saatlerde, oldukça yoğun günler yaşamaktaydı.. Çok sevidiriciydi arkadaşım açısından..
Üç gün evvelki randevulara gittim. Sabah ilk hastada ne yaptığını sordum ve ne kadar ücret aldığını yanına yazdım...Bir sonraki kontrol hastasıydı, girdi yok..Sonraki tek bir dolgu, bir saatte bir dolgu..Bir sonraki bir kuron provası, girdi yok; sonraki kanal tedavisi, meç değiştirmiş , yani girdi yok..sonra dolgu; sonra ilk randevu ve fiyat verme...girdi yok...

Birkaç günün üzerinden geçtik beraberce. Tahsil edilenleri yanına yazdık..bazı günler sadece tek bir işlemden ücret tahsil edilmişti..


Arkadaşım gözlerine inanamıyordu..bazı gunler bütün gün durmadan çalışmış, fakat para kazanamamıştı..

Hastanız varsa, bazı şeyleri doğru yapıyorsunuz demektir, işin zor kısmını aşmışsınız demektir.. Ama para kazanmayı da öğrenmek gerekir..Üretgenliğinizi test etmeden, işlerin iyi gittiğini bilmeniz mümkün olamaz..Üretgen olmanız ve ürettiğinizin karşılığını toplamanız gerekir..
Birisi eve para götürmeli değil mi?
Şimdi kendinizi sınayın..Günün sonunda randevu defterinizi önünüze alın ve herismin yanına  O randevuda ne kazandığınızı yazın..
Sonuçları analiz etmek çok önemlidir..Bunları mutlaka randevu veren personelinizle de paylaşmalısınız..O' na, randevu verirken nelere dikkat etmesi gerektiğini anlatmalı, göstermelisiniz.. Çalışma saatlerinizin daha üretgence paylaştırılmasını "randevu personeliniz " belirlemektedir. Randevu verme staratejinizin belirlenmesine O'nu da ortak etmelisiniz..
Sonunda , ay sonunda maaşını siz  vereceksiniz ve bu ücreti çıkartmanızda size yardımcı olmalı , değil mi?

11 Eylül 2010

OKULDA ÖĞRENEMEDİKLERİMİZ, BİR..

İyi çalışan bir muayenehanesi olan arkadaşımla karşılaştım geçenlerde. İşler nasıl diye sordum alışkanlılkla..O da " Allaha şükür, bu ay çok iyi gitti." dedi.. Konu derinleşince, sadece o ay içinde topladığı miktarı söylediğini öğrendim..Toplam masrafını, dolayısıyla o ayki net kazancını bilmiyordu. Oysa, orta yaşı geçmiş, oldukca yüksek sayıda hastası olan, iyi işler yapan , başarılı bir hekimdir.. Ama, kilit önemdeki basit hesabı bilmiyordu..

Her işletme, yapılan üretim sonunda ne kadar kar yaptığını bilmek zorundadır. Bu karın varlığı, miktarı, nasıl ortaya çıktığı gibi belirleyiciler ile  işletme üretime devam eder yada kapatılır..

Arkadaşım şu basit hesabı yapmıyordu: Her ay ( belirli bir zaman dilimi içinde) ne kadar işlem ( üretim) yaptı, ne kadar tahsilat yaptı, ve ne kadar masraf yaptı..

Toplanan ücretler yazıldığı gibi, yapılan harcamalar da yazılmalıdır. Bu yapıldığında, bazı muayenehanelerde ne kadar az karlılıkla çalışıldığı ortaya çıkacaktır. Böylece, harcadığınız zamanı da göz önüne alarak, hayatınızla ilgili somut veriler toplar ve planlar yapabilirsiniz..Stratejinizi gözden geçiririsiniz..

Hergün bir kağıt parçasına tahsil edilen ücretleri, ve yapılan harcamaları yazın lütfen..Ve, bakın NELER BULACAKSINIZ KENDİNİZLE İLGİLİ....

21 Ağustos 2010

İYİ DİŞ HEKİMİ OLMAYI BİLİYOR MUSUNUZ ?

Okul yıllarında şöyle denirdi : İyi bir muayenehane hekimi; bilgili bir diş hekimi, iyi  bir ofis yöneticisi, iyi bir muhasebe elemanı, iyi bir personel yöneticisi, iyi bir halkla ilişiler uzmanı  ve iyi bir psikolog olmalıdır. Zaman içinde bunun çok doğru olduğunu gördüm..  Diş hekimliği yapmayı biliyor olabilirsiniz.. Ama hastanız da olmalı ki bildiklerinizi uygulayabilesiniz..Sonra da ücretlerinizi toplayabilmelisiniz.. Ki, sisteminiz yürüsün.. Siz de iyi bir diş hekimi olabilesiniz...

Şöyle toparlamalıyım:" İyi diş hekimi" olabilmek  için birkaç unsuru üst üste koymalıyız. Birinin eksikliği diğerlerinin de anlamını yok eder, bina yıkılır.

a) Önce diş hekimliği bilgisi gereklidir..Ne yaptığını bilmek, sınırlarını bilmek, belli bir zaman dilimi için işlevini koruyan, başarısı "öngörülebilir" bir tedaviyi gerçekleştirmeyi bilmek..

b)Hasta edinmeyi bilmek..Hasta olmadan diş hekimliği yapılamıyacağına göre , daha kariyerin başında bir strateji sahibi olmak gerekir. Ve, bu starateji ile gerekli hasta listesini zaman içinde sağlamak gerekir.

c) Yapılan işlemlerin ücretini toplamasını bilmek gerekir.. Bu birkaç sebepten elzemdir. Ve, bunu tartışmak, düşünmek, planlamak sonuna kadar etiktir..Öncelikle herkes eve ekmek götürmelidir. Kira , çocuğun okul parası, tatil ve güzel bir hayat için para gereklidir. "sağlık hizmeti yapıyorum" romantik safsatası aptallar için geçerlidir.. Dahası, kurduğunuz muayenehane, klinik herneyse yürümek zorundadır..Siz, hemşireniz, sekreteriniz, labaratuvar teknisyeniniz, ve malzemeciniz sadece sizin ürettiğiniz işlerin ücretleri toplanabilirse yaşamaya devam edeceklerdir...
Peki bu konuda kendinizi yeterli görüyor musunuz.. Çok alacağnız var mı hastalarınızdan? Hastalarınız size ödeme yapmamak için pek çok anlamsız gerekce uyduruyor mu?
Bir sonraki yazımda ...

23 Temmuz 2010

çok implant yapmak marifet mi ?

Hep sorulur: " ... ayda  kaç implant yapıyorsun hocam..?"
Bu bir kriter haline geldi.. Neyi kanıtlayacağını bilmiyorum..iyi bir implant hekimi  olduğumu mu; çok para kazandığımı mı; tecrübemin çok olduğunu mu ?
Bir dönem ortağım ile klinikte bu konuda epeyce tartıştık.. "Yıllık implant sayımızı arttırmak için ne yapmalıyız..İmplant sayımızı arttırırken fiyat faktörü ne kadar önemlidir? Sayımızı arttırmak amacıyla fiyat kırmak gereklimidir ve DOĞRU mudur ? v.s.."
Rakamlar, ve belgeler ortaya dökülünce olaya daha değişik bir açıdan bakmamız gerekliliği ortaya çıktı..İmplant üstü restorasyonlar, yada implant cerrahisi komplike tedavilerdir.. Her zaman pek çok olasılığı planlamaya katmanız gerekir.. Uzun dönem başarıyı yakalamak pek de kolay değildir..İmplant hastası ile kan kardeşi olma olasılığı yüksektir..İleri yıllarda ,vakanın başarısını sürdürebilmek için çoğu zaman karşılığını almadan zaman, hatta para harcarız..
O zaman şu sorulmalı: daha çok implant yapacağım diye fiyatı düşürerek gerçekten daha çok sayıda implant yapmanın hekime yararı ne kadardır. Bu , ileride sorunlarıyla uğraşacağım daha çok implant demek değilmidir.?Sayıyı arttırmanın implant firmasına olan yararı bana olacağından daha çok olabilir mi?( Çünki firma ilerideki sorunlarda ortada olmayacaktır).
Bunun yerine, istediğim yüksek ücreti alarak , daha az sayıda implant uygulaması ile aynı miktardaki parayı kazanmak daha yararlı değil mi.?
Ne dersiniz..hangisi doğru..

13 Haziran 2010

İMPLANT DİŞHEKİMLİĞİ NEREYE GİDİYOR ?

İmplant yapan her diş hekiminin benzer yakınması var: "Piyasayı öldürüyoruz."
İmplant uygulaması bir sağlık hizmeti. Belli bir kalitede ve güvenilirlikte olması gerekir; hastaya zarar verilmemesi gerekir. Hem de uzun zaman dilimleri içinde...
Oysa, implant uygulamalarının karşı durulamaz bir hızda yayagınlaşması pek çok sorunla birlikte geldi. Yeterli ve gerekli eğitimi almadan, sınırlarını bilmeden, bilmediğini bilmeden çok sıradan ve fakat yaygın bir şekilde uygulamalar yapıldı, yapılmakta. İmplant satıcısını cerrahiye sokup onun yönlendirmesiyle cerrahisini yapan hekimler türedi.
Bir seyahatim sırasında, uçakta yanıma oturan Friatec implant satıcısı genç arkadaş " hocam bazan elime motoru alıp kendim cerrahi yapasım geliyor, ne kadar az bilgili ve beceriksiz diş hekimi var bilemezsiniz" diyebiliyor. Firma içi eğitimlerde edindiği tek taraflı genel bilgilerle kendisini "implant gurusu" görecek kadar densizleşebiliyorlar..
Ama bunun sorumlusu kim.? İçinde olduğumuz, ilkesiz, beceriksiz, verimsiz, kargaşa ortamının gerçek sorumlusu kimler..? Sadece implantlarını daha çok satmak isyteyen firmalar olabilir mi?Peki ; diş hekimleri, odalar, eğitim kurumları, hocalar, implant koçları,  hastalar.....?
Ve, bu böyle devam edebilir mi.?
Şu soruların yanıtını düşünür müsünüz.?
1. Cerrahideki ( veya periodaki ) doktora öğrencisi, arkasında implant firmasının satıcısı ile muyenehanelere gidip implant uygulayarak fiyatları ne kadar daha aşağıya çekebilirler. Vergi vermeden, muayene yatırımı yapmadan, personel masrafı yapmadan , kısacası elini taşın altına sokmadan önemli bir diş hekimliği işi yapmaları etik olarak ne kadar doğru..? Oda bu konuya ne kadar ilgi duyuyor? Hatta bu sorunun farkında mı ? Fakülte bölüm başkanı bunu bilse ne der?
2. İmplant firmaları "ben ne satarsam diş hekimi onu alır. Ben ne söylersem onu uygular. Ne kadar çok sayıda implant yaparsa onun için o kadar iyi.." düşüncesini ve felsefelerini daha ne kadar kullanabilecek.. Buna diş hekimleri izin vermeye devam edecek mi?
Aykırı ve zor sorular olduğunu biliyorum..Ben yanıtları merak ediyorum.. Paylaşalım mı ?

27 Nisan 2010

Bana Ne Oluyor ?

Çoktandır yazamıyorum...Bana ne oldu bilmiyorum." Yazdıklarımı kim okuyor ki? Yada, okusalar ne olacak ki ..Kimsenin umurunda mı ?" gibi duygu ve düşüncelere kapılıyorum.. Baktım ki ipin ucu kayıp.
Ben de karar verdim. Her hafta en az bir hasta ile ilgili duygularımı  ve dusuncelerimi yazacağım. Haziran da başlıyorum..Bence pek çok ortak duşunce ortaya dokulecek.. Kısadan hisse durumu olur mu bilmem. Ama ben yazacağım.. anlayana, okuyana....

28 Şubat 2010

DİŞHEKİMLİĞİ EYLEMLERİ YALIN DOKTORLUK HİZMETİDİR....



Bir bayan, 58 yaşında. Bir sınıf arkadaşımın referansı ile bana ulaşıyor.
Şikayetlerini sordum:
"Yüzümde, kulağıma doğru çıkan bir ağrı var. Zaman zaman oluyor. Bu sabah uykudan kalkınca oldu, 2-3 aydır devam ediyor. Eklemlerimde sorun varmış." Elinde, zarf içinde mandibuler eklem tomografileri. Daha önce bir KBB uzmanı ile  de görüşmüş.
Geniş kapsamlı bir eklem, okluzyon ve diş muayenesi yaptım. Kuron altındaki ayak dişlerden iki tanesinde çürük tesbit ettim. Panaromik rontgen ile bulguları desteklemek istedim. Üst çene 7 numaradaki çürük oldukça büyüktü..
Hastaya bulgularımdan bahsettim. Sonuçta, kanal tedavisi ve dolgulardan sonra bir ağrısının kalmama ihtimalinin çok yüksek olacağını anlattım.
Teşhisim tamamıyle doğru idi. Tedavilerin tamamlanmasından sonra hastanın bütün ağrıları geçti. Eklem sorunu olmadığı belirlenmiş oldu...
Bu tedavilerin sonunda hastadan ne tahsil edilmiştir.? İki diş için dolgu ve bir kanal tedavisi... Eğer dolgu ücretiniz yüksek ise, hasta size : " Bu fiyata dolgu olur mu doktor bey, arkadaşım bizim sokaktaki klinikte dolgularını bu ücretin yarı fiyatına yaptırıyor".. Diyebilir mi.?
Burada verilen hizmet nedir.? Sadece dolgu yapmak mı...
Yoksa başka hekimlerin eklem rahatsızlığı sandığı, eklem tomogrofisi istediği ; belki okluzyon ayarlamaları, gece plakları, protez değişimleri yapacakları bir vakayı yerinde bir teşhis ile sadece iki dolgu ile çözdünüz mü..? Buna "doktorluk bilgisi ve deneyimi" hizmeti denebilir mi..? Ve , tahsil ettiğimiz ücretin bu hizmetin karşılığı olduğu kesin olarak kabul edilmeli mi...?
Verilen hizmetin, bir "dolgu yapmak", "diş çekmek", "kuron kesmek" olmadığının ve belirli bir bilgi ve deneyim sonucunda yalın bir "doktorluk " yaptığımızın fakına ne zaman varacağız...

25 Şubat 2010

AKIŞGAN KOMPOZİTLER İLE MÜTHİŞ DOLGULAR...!!

Akışgan kompozitler (flowable composites ) kompozit dolgu malzemelerine göre çok daha yüksek ıslatma yeteneğine ( wetting ability) sahiptir. Dişin üzerine konulduğunda süratle yayılır ve dentin üzerindeki en ince kanalcıklara ve oyuklara girerek tutunabilir. Bir mikrondan birkaç milimetre kalınlığa kadar uygulabilirler.
Klinikte iki tedavi tekniğinde akışgan kompozitlerle harikalar yaratabilirsiniz.
Kompozit dolgularda kaide maddesi olarak:
Çürüğü temizledikten sonra, kaviteyi bir dezenfektan ile uygun süre temizleyin.( %10 Chlorhexidin diglukonat ile 30 saniye. )
Etching ve priming yapın ve mutlaka yazılı sürelere uyun.
Kavite çok yüzeyde ise , bonding i kavite duvarlarına iyice yedirererk, çok zayıf hava sıkın ,
 ve en az 20 saniye ışık verin. Kavite derin, yani pulpaya yakın ise, ikinci , hatta üçüncü kez bondingleme işlemini tekrar etmelisiniz.( bonding ve 20 san. ışık, tekrar bonding ve 20 san. ışık, tekrar bonding ve 20 san. ışık şeklinde ) ..
Akışgan kompoziti bütün dentin yüzeyine enjektörü ile yerleştirin..Dolgu arayüze sarkıyorsa, matrisi bir kama ile sıkıştırın..ve akışgan kompoziti matrise kadar akıtabilirsiniz. Kompoziti bir sond yardımıyla dentin yüzeyine yayarken hava kabarcığı kalmamasına dikkat edin..En az 20 saniye ışık verin. Daha sonra bilinen yötemlerle, kompozit dolgunuzu 2 mm. kalılığı geçmeyecek sekilde parçalar halinde yerleştirin...Polimerize edin..
Kesinlikle post operatif hassasiyet ortaya çıkmayacaktır.. Okluzal kontak noktalarında akışgan kompozit uygun bir malzeme değildir. Çok kolay aşınacaktır..
Kole dolgusu olarak:
Standart kavite hazırlığınızı yapın.
Ecthing, priming , bonding, biline şekilde uygulanır..Ve, bir miktar akışgan kompoziti kole kavitesinin uzağına yerleştirin, akışgan yavaşca koleye doğru akacaktır. Koleye ulaştığında ve örttüğünde, ışığı çalıştırıp dolguyu polimerize edebilirsiniz. Yada, akışgan kompoziti sond ucu yardımıyla kaviteye yayar ve ışık verirsiniz...hava kabarcığını sond ucu ile kolayca giderebilirsiniz..
Hiç düşmeyen, ve kaviteyi tümüyle örten bir kole dolgusu yapmak artık mümkün..

12 Şubat 2010

MALİYET HESABI


Hesap yapmak önemli. Okulda bize hiç öğretilmeyen konuların başında klinik işletme hesapları geliyor..Okulda öğretilmez, çünkü onlar da bilmezler..
Oysa diş hekimliği kliniği yönetmek için hesap bilmek gerekiyor.
Bir arkadaşım anlatıyor: " hasta gelmiş pazarlık ediyor.. Ben kuronu 100 liraya yapıyorum..hasta 60 lira ödeyebilirim diyor, katı olsam hasta kaçacak, hesap ediyorum. 60 lira alsam, 20 lira teknisyene vereceğim, bana kalır 40 lira. 5 üyeli bir köprü yapacağım, 5 çarpı 40, 200 lira bana kalacak.."..
Yanlış.. Bütün startejiyi bu hesaba göre yapan dişhekimi kaçınılmaz olarak batışa doğru gider. Nerede kira, nerede personel, elektirik, su, vergi..?
Her diş hekimi kafa başı maliyet hesabı yapmalıdır. Bir ay ( ya da bir yıl ) içinde tüm klinik masrafları toplanır ve kliniğin o ay içindeki cirosuna ( yapılan işlem değil , yapılan tahsilat miktarı ) bölünür. Küçük büyüğe bölünür. Sonuçta  0.40 gibi bir rakam çıktığını kabul edelim. İşte buna "kafa başı maliyet" deniyor.( over head ) Bu kısaca şu demek: Bir işlem karşılığı kliniğe giren her 100 liranın 40 lirası masrafa gidiyor. Bu durumda, uzman hekime % 50 verirseniz, kliniğe %10 kalır. Uygun mu ?
Önce kafa başı maliyet yapmasını öğrenmeliyiz.. Akıntıya kürek çekmeyelim diye.

9 Şubat 2010

MÜKEMMEL DİŞHEKİMİ

Diş hekimliğini çok iyi biliyorsunuz...Bilgi küpü bir hekimsiniz...
Ama hiç hastanız yok... Neye yaradı?

Diş hekimliğini çok iyi biliyorsunuz...Bilgi küpü bir hekimsiniz...
Hastanız da çok. Hiç boş vaktiniz yok..Çalış, çalış, çalış,,,
Ama yaptığınız işlerin parasını toplayamıyorsunuz...
Neye yaradı..?

Önce iyi diş hekimi olacaksınız...
Sonra hasta edinmesini bileceksiniz..
Sonra da yaptığınız işin parasını toplamasını becereceksiniz..
İşte o zaman  "mükemmel diş hekimi" olursunuz...

10 Ocak 2010

DOGAL DİŞE BENZEMEK







Diş implantları ile ilgili genel kavramlar süratle değişiyor. Prof.Dr.Per I.Branemark araştırmalarına başladığı dönemde hep total dişsiz hastalar seçmiştir. Erken dönem vakaları ve araştırmaları hep dişsiz hastalar ile ilgilidir. Dişsiz hastalar O'nun için bir uzvu ( yemek yeme organı) eksik kişilerdir. Onlara diş kazandırma işlemini protez yapmak olarak gormez de "rehabilite" etmek olarak değerlendirir. O dönemde parsiyel dişsizlik ve tek diş eksikliği vakaları ile uğraşmak gereksiz kabul edilirdi. Bu gerçekler ışığında, bazı implant satış elemanları, kendi sistemlerini satabilmek için, Branemark sistemi için "total dişsizlik için üretilmiş bir implant sistemi " olarak değerlendirmeler yaparak diş hekimlerini yanıltmak istemişlerdir.. Oysa bizler Branemark sistemini her endikasyon için kullanmaktaydık. Total, parsiyel yada tek diş eksikliğ için. Günler geçtikçe, tüm dünyada endikasyonlarda bir kayma ortaya çıktı. Günümüzde, dünya genelinde, tek diş eksikliğinde implant kullanımı sayısal olarak total diş eksikliği vakalarının sayısını geçmiş durumdadır. Trend, bir diş çekildiğinde, yerinin bir implant ile, gecikmeden, doldurulması yönünde değişmektedir.
Ve bu implant üstü tek kuron, veya kuronlar her geçen gün doğal dişlerin üzerine yapılan kuronlara benzetilmeye çalışılmaktadır. Abutment , epolmanıyla, konturuyla, kemikten çıkış profiliyle doğal dişi yüzde yüz benzetilmeye çalışılmakta , bu yönde teknikler geliştirilmektedir. İmplantoloji, deldim, çaktım, yapıştırdım eylemleriyle tanımlanmaktan hızla uzaklaşmakta. En azından, mükemmeli arayan diş hekimleri arasında...