16 Eylül 2015

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ...HOŞGELDİN FATMA...

Yıllar önceydi..
Muayenehanemde bir ben varım, bir de yardımcım Ayse..İki kişi düzeni sürdürmeye çalışıyoruz..

Ben hekimliğimi yapıyorum; guzel dolgular, can yakmadan anestezi, sabırla cocuk dişleri, beni şişiren kanal tedavileri..Tabi muhasebecilik, idarecilik, reklam ve tanıtım işleri, vs..

Ayse her derde deva..kapıyı acıyor, randevu veriyor, siman karıştırıyor, para tahsilatı yapıyor..Ama hasta çoğaldıkca , her şeye yetmekte zorlanıyor..
Bir kişiye daha ihtiyaç var, Ayşe nin omuzlarındaki yükleri azaltmalı..Ama yeni bir kişi, artı bir masraf demek.. Zamanı mı acaba, yoksa birkaç yıl daha beklemeli mi?

Ama karar verdim, birkaç görüşmeden sonra Fatma yı işe aldım..Düzgün bir kız..Her yaptığı işi iyi yapmak istiyor, bazılarını da iyi yapıyor..Biraz sert..

Eğitime zaman ayırdık..(Tabi eğitimi de ben veriyorum.)
Telefon nasıl açılacak, ben hastada isem ne soylenecek..(bugun bir hekim arkadaşı aradım.Sekreter hanıma kendimi tanıttım, ve doktor beyle gorusmek isterim dedim..Sekreter,"evet doktor bey , ne vardı " diyerek derdimi O' na anlatmamı istedi.)
Randevu iptali geldiğinde ne soylenecek, ödeme konusunda nasıl bilgi verilecek ve en önemlisi indirim istenirse ne soylenecek..vs.. Hemen kavradı..
Hasta indirim istediğinde ben hep yumusak yüzlü oldum..Deneyimsizlik de var, direnemiyorum..Toplam tedavi 12430 tl. tutuyorsa, 2430 tl. indiriyorum hemen..
Fatma ya devrettiğimde ise , Fatma şöyle bir bakıyor; sonra "pek indirim yapamıyoruz ama sizi kırmayalım  (ya da mavi gözleriniz için) 30 tl almıyalım" diyor..Bir baktım ki,Fatma kendi maaşını kendi topluyor..

Hiç kasaya gitmemeye başladım..Gidersem Fatma ters ters bakıyor çünki..
Hoşgeldin Fatma..

7 Eylül 2015

GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ..1

İlk muayenehanem tek oda idi..Osmanbey de köşebaşında bir apartman, cok şerefiyeli bir lokasyon.. Üçüncü kattaki bir dairenin tek odası..Sobalı...
Yandaki odada dr. Galip bey var, nörolog..Kore savası gormus, emekli albay..
Buyuk oda Cemal beyin, KBB uzmanı..Fındık zamanı Rize ye taşınıyor ve birkaç ay içinde yuzlerce burun ameliyatı yapıyor..
Üçümüze bir hemşire bakıyor, Nermin hanım..Daha çok Cemal beye tabi..Hemşiremizin bir gözü az görüyor, gözlük camı cok kalın, 6 mı , 8 mi bilmiyorum..Bir ayağı da hafif sekiyor yürürken..Bir odası var, koltuğu ranzadan bozma..Ama bir fal bakıyor , inanılmaz..Benim hastamdan çok onun fal ziyaretçisii var..Fala gelenler arada bana hasta oluyor; Nermin hanım beni o kadar methediyor ki...
Şimdi düşünün ; Osmanbey de, Istanbul un en luks semtinde (o zamanlar) bir muayenehane, dayalı döşeli (borç gırtlağa kadar) , genç bir diş hekimi, sakalları bile yeni çıkıyor. Hasta bekliyorum..Hesaplarımı, "her gün bir dolgu, bir çekim ve bir işlem daha yaparsam, aylık 4500 tl. senedimi öderim" üzerine yapmışım..(kira var, malzeme masrafı, lab masrafı ve aile giderleri ).
Kimse söylememiş; Yanyana sıralanmış o kadar muayenehane varken niye sana gelsinler. Kim sana gelsin. Niçin sana gelsin. Kİm seni tanıyor..Yolunu kim biliyor..? Bu kozmopolit yerde ne işin var.? Neden "mahalle kanunlarının gerçerli olduğu bir yerde değilsin"...Orada eczacı sana gönderir, bakkal sana gönderir, Ayşe teyze evden çıkıp yürüyerek sana gelir..
Kimbilir..

4 Eylül 2015

ZAMANA BİLGİYİ KATIK YAPMAK...

Dişhekiminin sermayesi zamandır..Buna bilgiyi katık yapıp, satıyoruz işte..
Bir çalışma gununde zamanımız sınırlı ; diyelim ki 09-19 arası çalışıyoruz..Bir saat oyle yemeği molası..
Randevular belli..Dolgu, kuron kopru, kanal tedavisi ve implant....vs.
Bos gecen her zaman yekunde azalma demektir..
Gun içinde ne kadar zamanın boşa harcandığı, verimliliğimizi belirler..
Bir arkadaşım vardı; "abi çok çalışıyorum, hiç boş saatim yok" diye,  biraz da hava atarcasına konuşurdu..Randevuları bir ay dolu...
Bir gün, "çıkar defteri "dedim..
-Bu hasta da ne yaptın ? Dolgu. Yaz 120 tl.
-Bu? Kanal pansuman ..sıfır lira.
-Çekim..90 tl.
-Dolgu..110 tl.
-Bu? Ha , şu hastanın kızıydı..Muayene ettim..Sıfır lira.
-Metal prova...Sıfır
-Dikiş aldım...sıfır
-Eczanenin kalfası abi, para almadım..
.......
.......
Gunluk yekun: Masraflara ancak yeter..
Gunu dolu geçirmek, birşeyler yapmak, yapıyor gibi yapmak onemli değildir..Mühim olan verimli olmaktır..Her zaman biriminde, kazanç hanesine bir rakam yazmak...
Bunu pek çok arkadaşıma uyguladım...Özellikle böburlenmeye başladıklarında, hemen randevu defterini çıkartıp , o gün kabul edilen hastaların yanına kaç lira tahsil edilmiş yazıyordum..
Çok şey söylüyordum, ama hiç kelime kullanmadan..Bütün sistemini revize eden, randevu kurallarını değiştiren, yeni elemanlar alan, vs..
Öneririm..
Randevu defterinizde, her hastanın yanına, O gun ne kadar tahsilat yaptığınızı yazın..