25 Aralık 2017

B PLANI ,ilk hazırlanan SON PLANDIR...

B planı müthiş bir kavram." İnşallah" kelimesinin gücü var onda; her duruma , her soruna uygulanabilir, sanki..

Diş hekimliğinde "beraber " çalışmak uzun yıllar önce gündemimize girdi. Yonetmelik buna uygun hale getirildi, ve " müşterek muayenehane" veya " poliklinik " tarzı tedavi birimleri  cok sıklıkla uygulanır oldu..

Ancak bunlar diş hekimliği iş kolu  için yeni ve az bilinenm kavramlar. Önümüzde, yıllarını bu konuda eskitmiş, deneyimlerini paylaşan, bize yol gösteren "öncüler" olmadığı için herşeyi deneye-yanıla öğreniyor işkolumuz..B planını da bilmiyoruz.

Bir poliklinik kurulacak.. Ortaklar olacak. 
Planlama onemli; hayaller, beklentiler, heyecan..Başta herşey güzeldir..
Gerçekleşme aşamasına geçmeden , gün gelir de işler yolunda gitmezse, "yıkılma-bozulma-ayrılma-değişim" aşamasına gelinirse, "bunun nasıl olacağına" en başta karar vermek gerekir.. 
İşte buna B planı diyoruz..
B planını en başta bilirsek, bilinen yoldan ilerlemek, zahmetsizce sonuca ulaşmak mümkün olacaktır.

21 Ekim 2017

BECERİKSİZLİK, BECERİKSİZCE KARŞILANMAMALI...

Muayenehaneye katkı yapma açısından , motivasyonu yüksek ve işini iyi yapan bir ekip ile çalışmak kadar önemli başka birşey yoktur.
Muayenehanede zarar verme açısından, sorunlu ve beceriksiz bir ekipten daha tehlikeli birşey yoktur..

Randevu görevlisi telefonda randevu iptalini nasıl yönetiyor, hemşireniz  ağız spatülünü  elinize nasıl uzatıyor, veya muhasebeciniz hangi durumlarda tahsilat yapmakta acemi davranıyor.?
Onların becerisini ve iş yapma kapasitesini günlük akış içinde sürekli değerlendirme şansınız oluyor..Bu iyidir, bunu değerlendirmelisiniz ve ölçmelisiniz  de..Uygun mekanda ve uygun zamanda bunu kendileriyle paylaşıyor musunuz ? Yoksa bu izlenimleri kendinize saklayıp, biriktirip, zamansız patlamalarla, personelinizi rencide ederek mi ortaya çıkartıyorsunuz?

Sadece olumsuzluklara odaklanmayın..Yardımcınızın iyi ve hoş bir davranışını , başarılı bir eylemini gördüğünüzde, "hastanın önünde " bundan övgü ile bahsedin. Hemşirenizi hastanızın önünde onurlandırmak O nu bir kat daha fazla mutlu edecektir..

Yapılmaması gereken bir davranış gördüğünüzde, eğer sakin değilseniz, hemen konuşmaya -çözmeye kalkmayın..Ama görmezden de gelmeyin, "olur böyle şeyler " diyerek birikmesine , sorunun büyümesine olanak vermeyin.

Herhangi bir eleştiride "eyleme odaklanın " , kişiye değil.. "Ayşe ne dağınıksın, ortalığı temizlememişsin " yerine,  " kliniğin daha önce konuşup - anlaştığımız şekilde temizlenmesi önemlidir" demek daha doğrudur..

Bir sorunu çözmede, tartışma masasının etrafında,  nihai hedefiniz "tartışmayı kazanmak" olmamalı, bunun yerine kliniğin ve sistemin kazanımı için" durumun belirlenmesi ve kabullenilmesi" olmalıdır..
Çözüm ve iyileştirme için karar verilmeli ve ekip çalışmasının önemi ortaya konmalıdır..


15 Ekim 2017

GENÇ HEKİM, YENİ HEKİM, USTA HEKİM PASLAŞMALARI...

Bir usta hekim için, "Genc" bir hekimle çalışmak birçok açıdan yararlı olabilir..
En önemlisi, usta hekim zaman kazanır ve kliniğin verimliliği artar ve bazan yorucu iş yükü azalır.. Bununla beraber, usta hekim yıllar içinde kazandığı deneyimi/birikimi genç hekime kısa yoldan geçirerek "bildiklerini kendine saklamadan " yokolup gitmek anlamsızlığından uzaklaşmış olur..

Ancak bu geçişi/düzenlemeyi gerçekleştirmek "zor" bir iştir..Birden fazla belirsizlik ve kişiye bağlı pekçok engel bulunur..Pek çok dostum-meslekdaşım başlayıp, vazgeçmişlerdir..

İlk genç hekim (buna, asistan diş hekimi diyelim) deneyimim 1990 lara dayanır..Bu yazıyı okuyan genç meslekdaşlarımın bazıları, o tarihte henüz doğmuş olmalılar..Sonra sayı kaça yükseldi, bilmiyorum..Pek çoğu zamanla "çok ışıltılı" meslekdaşım durumuna yükseldi.. Gururlanıyorum..

Genç bir hekimin, işe başlaması usta hekimi asiste etmesiyle başlar..Bu, tedavi işlemlerinde "standart" yaratma anlamında önemlidir..Ancak bu aşamadan geçiş sancılıdır..
........."Kanal tedavisine asistan hekim başlamıştı..Bir nedenden ötürü, arada ben devraldım. Kanalı temizledim, genişlettim ve kanala medikasyon  koyup hastayı gönderdim. Akşam üzeri geç saatte acil telefona çağrıldım. Kanal hastası arıyordu, çok  ağrısı vardı ve telefonda sekretere söyleniyordu. Nasılsınız deyince" beni genç doktora bıraktınız, O da ne yaptıysa, bakın şimdi çok ağrım var..." diyordu..Once biraz sakinleştirdim, sonra "hanımefendi yanlış hatırlıyorsunuz, dişinize  ilaç koyan bendim,  doktor hanım değil" dediğimde ise "yok siz yapmadınız " diye ısrar ediyordu..." 

Evet, geçiş zordur. Asistan hekimin "genç iyi hekime " terfi etmesi sancılıdır. Ama mümkündür..Biraz usta hekime , biraz genç hekime, biraz da klinik çalışanlara bağlıdır..

Bu evrede çok yanlışlar yaptım, galiba arada yine de yapıyorum..Geri dönüşler, oldu, vazgeçmeler, bol-bol eleştiriler..
Ama 25 yıldan öteye,  hem çok deneyim kazandık hem de çok sayıda "muhteşem hekim" kazandırdık, piyasaya..
Nasıl olacak, ne yapılmalı derseniz; herkes için - her koşulda uygulanabilir olmasalarda, birkaç madde ile paylaşalım..

 - Diğer çalışanların (hemşire , sekreter, teknisyen, vs.) önünde genç hekim için olumsuz cümleler kurmamalısınız..Bunu hemen, "yeni genç hekime" karşı olumsuz bir argüman olarak kullanırlar, zamanla istismar edebilirler..
- Genç hekimin bilgi ve becerisini hiçbir zaman (özellikle açık ortamlarda) kendinizinki ile  kıyaslamayın..Unutmayın, siz de bir zamanlar genc ve acemiydiniz..
- Genç hekim, başlangıçta,  uzun bir süre (belki bir yıl )  , bireysel üretim yapamıyacak ve muayenehanenin büyümesine katkısı olmayacaktır..Ancak, zamanla gelişmesine katkı yaparsanız, verimliliğe ve büyümeye etkisini beklemelisiniz ve  ölçmelisiniz..
- Genç hekimin randevu listesinde "eski hastanızın" ismini gördüğünüzde geri almaya çalışmayın ve buna kızmayın, önlemeye çalışmayın..Yönetmelisiniz.
- Başlangıçta sadece küçük vakaları ve önemsiz işleri genç hekime bıraksanız bile, zamanla, " daha büyük ve kapsamlı " tedavileri de O na bırakacağınızı kabul etmelisiniz..Sürekli küçük ve önemsiz işlerle yetinmesini beklememelisiniz..
- Lider ,yol gösteren ve "öğreten usta" (mentor) olmalısınız..Genç hekimdeki gelişmeyi izlemeli ve yönetmelisiniz. Onu hastalarınıza ve meslekdaşlarınıza güvenle takdim etmelisiniz..Onunla her ortamda övünmelisiniz..


Unutmayın , O nun gelişmesinde - ustalaşmasında sizin katkınızı herkes bilecektir..🙏

24 Eylül 2017

VERİMLİLİK İLE SEVİMLİLİK ARASINDAKİ DENGE...

Üretim kapasitesi ve verimlilik önemli..
Muayenehane açarken  sahip olunması gereken minimum alet edevat listemiz vardir..Pek azımız bolluk içinde muayenehane acar..Dolayısıyla, başlangıçta, eksikliği halinde verimliliğimizi  etkileyecek olan aletlere mutlaka sahip olmak isteriz. Örneğin, radyografisiz olmaz. Otoklav mutlaka olmalıdır. Ağız içi kamera olmasa da olur, bu durumda..Olsa, kullanmaz mıyız, tabiki kullanılır..Zamanı gelince o da alınır..
Oysa arkamızda koca bir dental endüstri var. Makinalar, aletler, ilaçlar, implantlar satılmak üzere üretiliyor..

Bugün TDB Kongresini son günüydü..Kac firmanın bizleri beklediğini hep beraber gördük.!!!!
Bazı aletler iç gıcıklayıcıydı. Renkleri güzel, teknoloji muhteşem ,  ne çok fonksiyonu var..Bazısını al, koy beklemeye, hiç kullanma eskimesin, görüntüsü yeter..

Bazı aletler çok işlevsel değildir ne yazık ki.Ödediğiniz parayı çıkartabilmeniz çok zordur..Hele bir de yeni teknoloji ürünüyse , vay halinize.Fiyatı uçar gider..Yeni teknolojilerde ARGE ye para yatırılır ve geri kazanmak için yıllar geçer.
Bu gurup aletlere ben "pazarlama malzemesi" diyorum. Kliniğin veya hekimin görüntüsüne katkı yapıyor. Örneğin; "bu alet" ile en yeni teknolojileri takip eden bir hekim oluyorsunuz..Değer.

Bazıları ile doğrudan üretime , verimliliğe katkı yapabilirsiniz..Para kazanırsınız ve borcunu ödersiniz.
Özellikle yeni hekim iseniz, bilin ki endüstrinin gözü sizin cebinizdedir..Ne teknikler ne taktikler vardır, yeter ki sizi mutlu olun, ve satın alın...

Şu soruyu sormadan dosyayı sakın kapatmayın
: "Bu alet ile verimliliğimi arttırabilir miyim.?"

15 Eylül 2017

BAŞARISIZLIĞI PLANLAMAK. (!)

"Turk gibi baslamak, Alman gibi calismak, Ingiliz gibi bitirmek"  diye bir soz vardi degil mi?
En tehlikeli ozelligimiz yillar once tescillenmis demekki.. 
Baslamak onemli , ancak, bitirilmezse ne anlami var..
Dishekimi olarak bu gercegi tedavilerimizin "olmazsa olmaz"  ilkesi olarak bir yere not etmeliyiz..
Planlama yapilmadan, ya da tedavinin bitim seklini "hayal" etmeden, tedaviye baslamak, " basarisizligi planlamak " anlamina gelebilir..
Bir planimiz olursa , nereye gittigimizi biliriz ve hedefimize ulasmak icin engellerimizi ve , bunlari nasil asacagimizi planlayabiliriz..
Bazan sosyal medya da bir vaka fotografi goruyorum..Dissiz bir alt ceneye (ornegin..) 4 implant yapilmis ve hekim soruyor:" nasil bir protez yapabilirim, gorusler lutfen.." !!! Gecmis olsun..
Ornegin, "all on four " tarzi bir protez yapabilirsiniz diye oneri vereceksem, anlamsiz olacak. Cunki implant yerlesimi buna uygun degil..vs. vs. vs..

Ustelik bu vakayi hastaya sunarken, vakaya "kabul alirken" , son noktada nasil  bir protez ile biteceginin anlatilmis ve onaylanmis olmasi gerekir..Hatta, fiyat verilmisse (ki mutlaka verilmistir) , yapilan protezin cinsine, ve masrafina gore bir rakam verilmis olmalidir..

Sonuc ortaya cikmadan sonucun ne olacagini hasta bilirse, ortaya cikan sonucu gorunce, " tamamdir, hekim planladigini yapmis ve ben de verdigim paranin karsiligini almis durumdayim" diyecektir..

Planlamadan , sonucu ongormeden yola cikmak bu baglamda "basarisizligi planlamak " anlamina gelmez mi?

9 Ağustos 2017

NE KADAR BILGI, O KADAR BASARI....MI?

Başarılı insan, başarılı bir dişhekimi olmak hemen herkesin hedefidir..Çok az rastladiğimiz bir kişilik özelliği ise " abi ben ne kadar kazandiğima bakarim, gerisi palavra " der.. Çok takdir edilmese de gerçekcidir..
Ancak, siz ilk guruba giriyorsaniz, hayat yolunda işiniz biraz daha zordur..
Başarili olmak için nelerin gerekli olduğunu öğrenebildikten sonra, bir de bunları gerçekleştirebilme becerisine sahip olmanız gerekiyor..
Tabi burada kilit kelime " başarı" dır. Öncelikle bunun tanımlanması gerekiyor..
Özelimizde, "başarılı diş hekimi" kimdir? Biraz karışık..
Bana göre, başarılı hekimlik, bir "sacayağı sistemi"  ile belirlebilir ancak..Önce, iyi yetişmiş, bilgili bir genç hekim olarak profesyonel hayata atılmış olmalı.Sonra, bilgisini, becerisini gosterebileceği bir uygulama alanı bulabilmeli, yani "hasta" bulmasını bilmeli..En sonunda da, verdiği hizmetlerin bedelini toplamasını bilmeli..
Peki kimdir başarılı olan?
Çok hastası olan mı? 
Çok para kazanan mı? 
Çok tanınan mı? 
Çok iyi tedavi yapan mı.?
Çok bilgili olan mı?
Bir uzmana gore," iş hayatında finansal başarının %85 i kişiliğinize, iletişim kurma, tartışma ve yönetim  becerinize, bağlıdır. Şok edecek şekilde, ancak %15 i teknik bilgiye bağlıdır."

8 Mart 2017

KABUL DEMEYE GİDEN YOLDA SİSTEMATİK ÜÇLEME ..

Diş hekimliği tekniklerini bilmek önemli.
Ancak, iyi dişhekimliği hasta merkezli bir stratejiye dayandırılmazsa "bilginin/becerinin" pek bir önemi kalmıyor..
Bildiklerinizi , yapabildiklerinizi uygulayacak bir "hasta " bulunamadığı sürece bilmek neye yarar..Güç işlerden birisi , işte bu "hasta adaylarını" klinkten içeri sokabilmekte..Bu, başka birkaç yazının konusu olabilir..

Hastalarımıza "hasta" demeye dilim varmıyor. Aklıma hep , rahmetle anıyorum, liseden sınıf arkadaşım Arman Kırım geliyor. Bir iletişim ve "iş/işadamı yaratma ustasıdır"."Ben hasta değilim, bana "hasta" diyen hastadır" , derdi. Konuk desem , oturmuyor.."Hizmet alan" desem, fikir de oturuyor, ancak biraz uzun ve zorlama gibi..

"Hizmet alanı" bulduk diyelim...Koltuga oturdu hizmet alan kişimiz..Agzına, dişlerine baktık..Şikayetleri nelerdir, beklentileri var mı , öğrendik..
Bunları kendi bilgi süzgecimizden gecirip, hastanın anlayabileceği bir dil ile, bir "FARKINDALIK " yaratmak ilk onemli basamak..Aslında hastanın derdi nedir.Hastalığı nedir. Sorunların teknik olarak ne anlama geldiği ve bunun "hizmet alana" anlatılması sonraki basamaklardaki basarıyı belirleyebilir..

Bu sorunlar, ve sikayetler hzimet alanın gündelik hayatını nasıl etkiliyor? Bu sorunlar giderilmezse neler ortaya cıkar? Ne yapılırsa saglıklı bir agız-diş ortamına sahip olunabilir..Neye "İHTİYACI"  var? Estetik gercekliği hiçbir zaman ihmal etmemeli..Hangi tedaviyi uygularsak uygulayalım, estetik "yan cepte" olmalı hep..
Bazı durumlarda , kararı asıl etkileyen estetik unsur olabilir.."NELER YAPILABİLECEĞİnin " anlatılması ikinci onemli basamak..

Baslama kararının verileceği üçüncü basmaktır. Buna " hadi yapalım " veya " KARAR " basamağı da diyebiliriz..Bu basamakta eylemin "ekonomik" unsuru da devreye girecektir..Aceleye gerek yok..Planlayarak, ve empati yaparak ilerlemek karar verilmesinde yardımcı olacaktır..
Bu noktada, Hekimin yapacağı en büyük yanlış, "peşin hükümlerle(önceden edinilen bilgi ve izlenim ile)  hizmet alanın yerine karar vermek" olacaktır...