22 Aralık 2013

PLANLAMA, PLANLAma, PLANlama, PLanlama…..

Tedavi planı, tum kapsamlı tedavilerin ilk adımı..Aslında, en basit tedavide de planlama kendiliğinden vardır. Bir dolguya başlarken de, ne yapacağımızı planlar ve karşılaştığımız verilere göre planlamamızı bazan değiştirerek işlemi anında tamamlarız..
Oysa tüm bir ağız rehabiltasyonunda, hele implantlarla kombine edilmiş bir tedavi opsiyonunda, planlama hiç de kolay değildir..

Bütün verileri değerlendirmek , geleceğe yönelik öngörülerde bulunmak, ve nereye gideceğinin kararını vermek gerekir..
Hasta başında, bir - iki dakikada yapabildiğim planlamalar oluyor bazan..Ohh, ne yapacağımı biliyorum, ve sonucu öngörebiliyorum..Bazan kendimi tutamayıp hasta ile paylaştığım oluyor bunu."Vakanız çok kolay , beni yanıltacak, karar veremediğim bir durumunuz yok" , diyorum . Hastam, gozlerimdeki "ne yapacağını bilen adam" ışığını hemen göriyor..

Kompleks vakalarda iş daha zor..Bu diş ne kadar yaşar, bu implant yandaki dişten etkilenir mi, iyileşme safhasında hastam nasıl bir geçici ile yaşayacak, implant iyileşirken ağızdaki dişlerden birini daha kaybeder miyim, üç yıl sonra hastamın sağlık durumu daha kötüye giderse bu tedaviyi nasıl sürdürebilirim….vs..
Bu durumda, hiç acele etmemek gerek..Radyografiler elimde.Alginat ölçülerimi aldım. Hatta hastamın yüz ve retrakte edilmiş ağız fotografını çektim..
Zamana ihtiyacım var..Arkadaşlarımla konuşmaya..Bazı durumları tekrar değerlendirmeye…
Bunu hastama söyleyip, yarım saatlik bir görüşme randevusu daha saptamanın bir olumlu yanı daha var..Eğer, aday hastam bana guvenmekteyse, gerçekten bende tedavi olmak istiyorsa bu ikinci görüşme randevusuna mutlaka geliyor..
İsteksiz ve kararsız olan hasta bir bahane ile ya randevu almıyor, ya da sonradan iptal ediyor..Bu zaman ve enerji kaybını onluyor..
Yaptıgınız planlama kabul edilip işe başladıgınızda, nereye doğru yola çıktığınızı da tüm koşullarıyla biliyor olayorsunuz,.
Bu durmda,  başarısızlık riski cok düşüktür.

Hiç yorum yok: