Klinik yonetmek her zaman zordur..
Bircok dişhekimi, kliniğinin herseyini "yönetmek" yerine, bir kenarda oturup, sedece tedavilerini yapmayı tercih edebilir.....Tabi yerine, personeli yönetecek, alım-satım yapacak, muhasebeyi denetleyecek , hastaları takip edecek, birini bulabilirse..
Hastaları takip etmek onemli bir iş. Çünki bir kere tedavi ettiğimiz, "hastamız" yaptığımız kişinin, tekrar gelmek istemesi hekim için HAYATİ önemdedir..Hele, birinci derece yakınlarını refere ediyor olması, hekim başarısının en belirgin göstergesidir...
ABD de yapılan bir araştırmada, hastalara sormuslar; " AYNI HEKİME NİYE GİDERSİNİZ ? " Yanıtlar ilginc..
En yuksek cevap, " yaptığı kaliteli dişhekimliği nedeniyle" olmus, ki bu yuvarlak yanıtı tartısmıyoruz bile...
Ikinci ve üçüncü ise çok ilginç.."yapılması zorunlu olan tedaviler ile yapılırsa iyi olur tedavilerin " net acıklanması..
Ve, " maliyetin en basta net olarak konusulması"...
Yapıması zorunlu olan tedaviler, nasıl belirlenecek..Biraz ucu acık, hekimin yorumuna kalmış ama, iyi niyetinden şüphe etmiyoruz hekimin. Yapılmazsa hastaya diş kaybı, fonksiyon kaybı, estetik kayıp seklinde donebilecek tedaviler bunlar..Örneğin, cürük kavitesi ortada..beklerseniz kanal tedavisi, belki çekim, vs..
Hasta önce bunları bilmek istiyor..Aslında, perdeli bir şekilde , arka planda, hekim- hasta güven sorunu da var..
Tedavi maliyeti hastanın butcesini sarsacaksa, bazı tedavilere oncelik vermek istiyor..Diğerlerini de zamana yaymak istiyor..Tabi hekiminden memnun olup gelmeye devam ederse..
Artık, maliyet faktoru işe dahil edilmeden tedaviye başlanması mümkün görülmüyor..Aslında bu durum hekimin de lehine ; tahsil edemiyeceğiniz bir tedavi için zaman harcamak istemezsiniz, değil mi.?
Bu blog diş hekimlerine yöneliktir. Diş hekimi değilseniz ve kazara girdiyseniz, alınmam; hemen kaçabilirsiniz...
12 Nisan 2014
5 Ocak 2014
YENİ bir YILA GİRERKEN....
Ocak Ayı Hesaplaşmaları..
Dönüm noktalarını severiz, genetiğimizde var sanki.
Kurban bayramdan önce protezleri bitirmek isteriz, diğer günlerde et yenmezmiş gibi.
Ayın birinde rejime başlar ve "şekeri kesme" kararı alırız..
Dişleri temizletince, "sigarayı bırakacağım" denir..
İşte şimdi tam sırası..Yeni bir yıl girdi, 2014,..
Bütün hesapları gözden geçirmek gerek..
Bir yıl içinde toplam kazancım nedir.?Ne kadar masrafım oldu klinikte,..
Bu yıl "kaç yeni hasta" geldi. .. Ve, kaçı tedavi teklifimi kabul etti..
Kaç implant hastam oldu ve kaç implant yaptım..Fısıltıyla,,,,ne kadar "fail" implantım var..
Kaç kuron yaptım, kaç laminatım kırıldı..
Ortodonti hasta sayım yine mi artmadı..
Geçen yıl ile kıyasladığımda yüzde kaç artış artış oldu.?
Tam hesap zamanı..
Ne yaptığımız ve ne yapamadığımız ortaya dökülmeli..
27 Aralık 2013
NOT DEFTERIMDEN.....
Pascal Valentini Kadavra Kursu Notu:
Sinus un bukkal duvari ile tabanini bir cizgi ile ifade edersek, bu iki cizginin kesismesiyle bir aci olusur.(A acisi)
A acisi 30 dereceden kucukse, sinus membran perforasyon riski %65..
A acisi 30-60 arasi ise, perforasyon riski %28
A acisi 60 dereceden buyukse, perforasyon riski % 0 dir..
Sinus un bukkal duvari ile tabanini bir cizgi ile ifade edersek, bu iki cizginin kesismesiyle bir aci olusur.(A acisi)
A acisi 30 dereceden kucukse, sinus membran perforasyon riski %65..
A acisi 30-60 arasi ise, perforasyon riski %28
A acisi 60 dereceden buyukse, perforasyon riski % 0 dir..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)